ŞİRİNCE EFES FOÇA

ŞİRİNCE

Şirince Selçuk’a bağlı küçük, şirin bir köy. Tüm köyü gezmeniz toplam 15-20 dakikanızı alacaktır. Yani beklentiniz yüksek olmasın. :) Ama o küçük meydan ve sokaklarda güzel meyve şaraplarının, zeytinlerin, her çeşit reçelin tadına baktığınızda Şirince’ye geldiğinize pişman olmayacaksınız.

Şirince deyince ilk akla gelen müthiş meyve şarapları oluyor elbette. Şaraplar için önerimiz Şirince Dereli Kaplankaya şarapları. Bizim favorimiz vişne ve karadut ama 10 çeşit değişik meyve şarabından siz dilediğinizi alabilirsiniz elbette... Deneme sırasında zaten 10 tane shot şarabı içip güne hafif sarhoş başlayabilirsiniz, haberiniz olsun :)

Köyde gece yapacak pek bir şey yok, bir tane çay bahçesi var meydanda onda da gece 11’de çay bitmişti :) Neyse sonra ufak bir tane daha bulduk da çay içebildik. Ama gündüz gerçekten çok güzel bir köy Şirince. Ayrıca gecenin aksine gündüzleri bir hayli kalabalık. Tabii bunda bizim gittiğimiz dönemde tatil nedeniyle gelen tur otobüslerinin kalabalığı da rol oynuyordu.

Şirince’de yemek yiyecekseniz kesinlikle Ocakbaşı Restaurant’ı öneririz. Biz de oradaki köylülerin önerisi ile gittik ve çok memnun kaldık. Her çeşit köy yemeğini bulabilirsiniz burda. Biz deneme amaçlı etli şevket-i bostan yedik. Ayrıca kese yoğurdu, kabak çiçeği dolması, köz biber-patlıcan salatasını öneririz. (Fotoğrafını çekmeyi unuttuğum için internetten bulduğum bir fotoğraf ile şevket-i bostan'ın nasıl bir şey olduğunu göstermek istedim, benim gibi bilmeyenler için :) )

EFES

Selçuk ilçesinde bulunan Efes harabelerini gezmeden önce ondan hemen 6 km uzakta olan Meryemana'ya gidip, Meryem Ana’nın son oturduğu evi görebilirsiniz. Burası aynı zamanda Hristiyanların hac yeri. Orayı gezdikten sonra aynı yoldan geri dönüp Efes harabelerine girebilirsiniz. (Giriş 20 TL, Müze kartınız varsa ücretsiz, Meryemana'da müzekart geçmiyor.)

Harabeler tahmin edileceği gibi çoğunlukla günümüze kadar gelememiş. Örneğin dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilen Artemis tapınağı niyetine sadece birkaç mermer blok görebiliyorsunuz. Ama yinede gördükleriniz bile sizi etkilemeye yetiyor, göremediklerinizi de hayal gücünüz hallediyor. :)


Tüm gezilen yerler içinde beni en çok etkileyen Celsus Kütüphanesi oldu. Ve ayrıca şunu da belirtmek gerek ki yurtdışındaki benzerleri ile karşılaştırıldığında günümüze kadar gelen yapılar açısından Efes'in çok da kötü durumda olmadığını belirtmek mümkün.

Bunun dışında gezilebilecek bir de Yediuyuyanlar var. Ki buranın putperestlerden kaçan 7 Hristiyan gencin saklandığı ve mezarlarının olduğu yer olduğu söyleniyor. Efes'den sonra biraz yavan kaldığını söyleyebilirim.

Efes’e bir kapıdan girip diğer kapıdan çıktığınızda arabaya dönmek için yaklaşık 8 km geri yürümeniz gerekiyor. (Ya da tüm harabeleri sondan başa doğru geri gitmeniz gerekiyor) Biz bu kadar yürüyüş bizi bozar diyerek fayton ile geri gitmeyi uygun gördük. Oldukça eğlenceliydi...

Bu kadar gezi, yürüyüş sonrasında tabiki Selçuk'ta bir çöp şiş yemek gerek... :) Merkezde Tolga Çöp Şiş’de, çöp şiş ve kokoreç yemeyi aman atlamayın.

FOÇA

Dönüş yolunda gittiğimiz Foça’nın en güzel yanı kaldığımız Lola 38 oteldi. Otel Foça’da sahilde direk denize bakan bir aile işletmesi. Eskiden bir Rum evi olan otelde doku hiç bozulmamış, odalar çeşit çeşit ve rengarenk olarak dizayn edilmiş. Internet sayfasında gezerken bile büyülendiğinizi söyleyebilirim.

http://www.lola38.com/

Lola otel taş bir ev, her odada farklı bir renk konsept olarak uygulanmış. Otelin en güzel yanı sabah kahvaltısını denize karşı süper bir serpme Ege kahvaltısı şeklinde yapmanız. Öneririz.

Akşam yemeği için Foça’da sahildeki balıkçılardan birinde güzel bir balık, meze, rakı ziyafeti çekebilirsiniz. Biz en uçtaki Liman restaurant’ta yedik ve memnun kaldık. Sonrasında da Foça gençliğinin akın ettiği Bykush ya da Miço barların birinde denize karşı açık havada bir bira içmeniz tavsiye edilir. (Tüm bu anlatılan yerler Eski Foça'da)


Keyifle gezin...