25 Mayıs 2012 Cuma

ESKİŞEHİR

Son Güncelleme: 2015

Eskişehir beklentilerimin üzerinde bir şehir. Gerek İstanbul’a yakınlığı, gerekse güzel ortamı ile beni cezbetti ve sık sık kendini ziyaret ettireceğe benziyor :) İşin en güzel tarafı Pendik'ten hızlı tren ile 2,5 saatte Eskişehir'e oldukça konforlu bir seyahat ile ulaşabiliyor olmanız. Ayrıca tren garı şehir merkezine o kadar yakın ki, trenden iner inmez gezmeye başlayabiliyorsunuz.

Şehire nereden başlamalı bilmiyorum. Hemen her yeri güzel. Bir şehri bir belediye başkanının ne kadar güzel bir hale getirebileceğini de görmüş oldum böylece. Hatta düşününce İstanbul'un ne hale getirilebileceğini düşünüp iyice dertlendim, güzelim şehre yazık etmişiz dedim.

Herkesin önceliği Porsuk çayında Venedik misali bir gezinti elbette. Mevsim ve zaman itibariyle bu gezintiye çıkamadım ama Porsuk’a karşı oturup bir çay içmeki kahvaltı etmek bile güzeldi. Ama siz giderseniz bir gondol sefası yapın derim. Porsuk kenarındaki cafe'lerden birinde oturup temiz havada güzel bir kahvaltı yaparak güne başlamanızı öneririm. Yine mevsimsel olarak gidemesem de yazın giderseniz Kentpark suni plajını da görmenizi öneririm. Enteresan bir tecrübe olmalı.


Eskişehir’de Odunpazarı Evleri görülmeye değer güzellikler. Hepsi küçücük rengarenk bir sürü ev. İnsanın içlerinde gezerken içi açılıyor resmen. Hemen evlerin ortasında bir çok küçük cafe, restaurant bulunuyor. Ayrıca müzelerin hemen hepsi bu bölgede. Cam sanatları müzesi, Balmumu Heykel müzesi, Lületaşı müzesi, Atlıhan El Sanatları Çarşısı vbg. Odunpazarına gitmek için taksi dışında bir opsiyonunuz da hemen merkezden bineceğiniz tramway. Tramwaydan Atatürk Lisesi durağında inip 3 dakikalık bir yürüyüş ile Odunpazarı'na ulaşabilirsiniz.








Şehrin hemen merkezinde Doktorlar Caddesinde bir yürüyüş yapıp alışverişinizi yapabilir, hemen yakındaki Haller Gençlik merkezine uğrayabilirsiniz. Doktorlar caddesi bana direk Bahariye'yi hatırlattı.