12 Kasım 2013 Salı

MİSİNA BALIK - FENERBAHÇE

Uzun zamandır önünden geçip bir türlü gitmek kısmet olmayan bir mekandı Misina Balık. Sonunda gittim ve bundan sonra Cunda ile kapışırlar diyebilirim. Hatta belki Cunda Balık’tan iyidir ama Cunda’nın bendeki yeri ayrı…



Fenerbahçe Orduevinden sahil yoluna çıkan yol üzerinde Misina Balık, hep kalabalık, hep önü araba dolu. Rezervasyon yaptırmadan gitmemek gereken yerlerden… İçerisi dışarıdan görüp beklediğinizden büyük, oldukça geniş ve ferah.



Mezeler harika, hangisini alacağınızı şaşırıyorsunuz. Bir süre kalakalıyorsunuz meze bölümünün önünde. Garsonlar iddia ediyorum bugüne kadar gittiğim tüm restaurantlardaki garsonlardan daha ilgili. 6 yaşındaki yeğenimle yaklaşık yarım saat oyun oynayıp bir yandan da ona yemek yediren ve sohbet eden bir garsonumuz vardı örneğin. Yarım saat full dikkatini size yönlendirebiliyor yani garsonlar ve bunu yaparken de sizi rahatsız etmemeyi garip bir şekilde başarıyor.

Tabii Misina garsonlarından öte bir yer, yemekler gerçekten çok başarılı. Mezeler güzel, özellikle ahtapot ızgara ve karides güveç denenmeli. Balık pastırması önerilebilir, kızartma mezeleri de lezzetli. Ege otları zaten söylemeye gerek yok çok başarılı. Kiremitte Ege otu muhteşem.

Bence Misina'yı Misina yapan ise kabuklular konusundaki başarısı. Söğüş böcek, ızgara yengeç, kabuklu güveç ve kidonya yenmeden oradan kalkılmamalı. Balığa gelince garsonlar tazelik ve lezzet konusunda yönlendiriyorlar sizi. Ama denediğim balıkların hepsi lezizdi. Tatlı olarak da dondurmalı helva önerilir.




Kısacası şüphesiz önerebileceğim bir yer MisinaBalık. Gitmediyseniz bir deneyin derim. Pişman olmazsınız.