Favorim de sıra;
Londra... Efendim evet havası biraz tuhaf olabilir, Temmuz'da yağmur
yağabilir, kışın donabilirsiniz, bu nedenle biraz kasvetli olabilir, (tabii
Mayıs ayında kısa kollu da giyilebilir (nadiren) ) ama ne olursa olsun Londra
güzel şehir... Yaşanır mı? Bence yaşanır... Bazen havası ile depresyona
sokabilir, o zaman atlayıp haftasonu için İstanbul'a gelmek lazım, orası ayrı
:)
Şehir her haliyle güzel, her haliyle yaşanası. Her gidişimde farklı bir tat
alıyorum ve daha da çok seviyorum Londra'yı... Bir kere kolaylıklarla dolu bir
yer. Ulaşım inanılmaz. Sadece metro (müthiş aksanları ile İngiliz'lerin "tube" dediği :) ) değil, otobüs, tren vs şehircilik adına inanılmaz bir çalışma var
Londra'da. Bir sonraki seçimde belediye başkanlarına ben de oy vermek istiyorum
o derece. :) Londra'ya iner inmez bir oyster kart almanızı öneririm, bununla sadece metroya değil tüm toplu taşıma araçlarına binebilirsiniz. Yalnız binerken metro ile platform arasındaki boşluğa dikkat edin İngilizler bu konuda biraz hassas (Mind the Gap :) )
Bu arada havalimanı şehir içi ulaşım için metro, otobüs, tren seçeneklerinin dışında iyi bir servis için Swiss Cottage'ı deneyebilirsiniz. Fiyatlar oldukça uygun, konfor ise paha biçilemez. Özelllikle yüklü bir valiz ile dönüyorsanız :)
Malum İngilizler sağdan direksiyonlu araba kullanıyorlar. Buna bağlı olarak trafikte araçların geliş yönü de alışkın olduğumuzdan farklı. Farklı olmayı seviyorlar belki ama sizin için hayatı kolaylaştırmak için yollarda sürekli arabaların nereden geldiğini gösteren yazılar koymuşlar :) Nereye bakacağınızı bilin de bir kazaya kurban gitmeyin diye. Biraz "Walking for Dummies" tadında ama kesinlikle faydalı. Baktınız emin değilsiniz, iki tarafa da bakmanızda fayda var tabii. Zaten arabalar nereden geliyoru anlamaya başlayana kadar tatilinizi tamamlamış olacaksınız. :)
Ben Londra'yı sevdiğimden midir bilmiyorum hayatımın çok uzun bir döneminde hep bir bağım oldu benim Londra ile. Önce amcamın, sonra ve halen de bilumum arkadaşlarımın orada yaşaması, hep yurtdışındaki ilk durağım yaptı burayı. Ben sevdiğim için mi bu kadar hayatımın içinde hep, yoksa hayatımın içinde olduğu için mi seviyorum orası meçhul tabii. Ama aşağıda yazılanlar biraz peşpeşe sıralanmış aktiviteler içermekle birlikte aslında yaklaşık 15-20 kere gidilip toplamda geçen zaman olarak ise 6 aydan fazla zaman geçirilmiş bir şehir hakkında bir yazı olarak düşünülebilir... Ha bir de açık söylemek gerekirse çok objektif olamayabilirim Londra konusunda, seviyorum napiyim :)