27 Şubat 2011 Pazar

KAPADOKYA


Son Güncelleme: 2014

Kapadokya gezisi için en doğru zaman bahar ayları. Hava hem insanı bunaltacak kadar sıcak olmuyor, hem de dışarıda rahat gezemeyecek kadar soğuk olmuyor...

Ben Kapadokya'ya bir kaç kez gitme fırsatı buldum. Çoğu baharda, bir tanesi Kasım'da. Genelde Kayseri’ye uçak ile gidip oradan araç ile Kapadokya’ya geçmeyi tercih ettim çünkü Kayseri uçak saatleri genel olarak daha mantıklı oluyor. Kalabalık bir grup giderseniz yerel bir acente ile önceden anlaşıp bir servis minibusunu şöförlü olarak kiralayabilirsiniz. Araç havalimanından sizi alıp önceden belirlediğiniz tur programı dahilinde gezdirebilir. Bu turu isterseniz rehberli, isterseniz rehbersiz ayarlayabilirsiniz. Ben iki türlü de denedim, ikisi de gayet güzeldi.

Kapadokya eminim Türkiye yerine başka bir ülkede olsaydı koşa koşa gider ve hayran kalırdık. Burada olunca daha kolay geliyor insana gitmek ve bu doğa harikasına gerekli önemi vermiyoruz diye düşünüyorum. Yurtdışında bir çok yere gitmiş ama Kapadokya'yı henüz görmemiş bir sürü tanıdığım var. Ne büyük kayıp...













Kapadokya’da kesinlikle görülmesi gereken yerler;

  • Ihlara Vadisi – Vadide uzunnn bir yürüyüş yapıp vadinin sonundaki restaurant’ta kiremitte tavuk, kiremitte mantar yemenizi öneririm. Yürüyüş sırasında doğa sizi kendinizden geçirtecek kadar güzel. Yalnız yürümeye hazır olun, uzunca bir yürüyüş olacak ama inanın her adımına değecek. 
  • Derinkuyu Yeraltı Şehri – Derinkuyu’yu rehber ile gezmenizi tavsiye ederim. Gördüğünüz yerleri daha net anlamanızı sağlıyor. Biz yerel bir rehberden yardım almıştık, gerçekten çok keyifli bir gezi olmuştu. Zaten yeraltı şehrine girmeden önce bir çok yerel rehber kapıda bekliyor ve çok cüzzi ücretler karşılığı size rehberlik edebileceklerini belirtiyorlar. Nefes darlığı gibi sıkıntılarınız varsa yeraltı şehrine girmeniz önerilmez çünkü gerçekten hava açısından sıkıntı yaşayabileceğiniz karanlık ve dar ortamlardan geçmeniz gerekiyor.
  • Kaymaklı Yeraltı Şehri – Derinkuyu’nun biraz daha ufak versiyonu denebilir buna. Derinkuyu'da göreceğiniz kuyu, misyonerler okulu vs yok. Ama şarap mahzenleri ve yapım yerleri oldukça ilgili çekici. İnsanların nasıl bir korku ile böyle yerlerde saklanabildiğini düşünüyorsunuz gezerken.












  • Göreme ve Zelve Açık Hava Müzeleri – Kapadokya deyince akla gelen fotoğrafların çekilebileceği yerler buralar. Peri bacalarını gezerken bu doğa harikalarına gerçekten bayılacaksınız. Peribacalarının içerisine girip, kiliseleri görme imkanı bulacaksınız.









  • Uçhisar Kalesi – Kalenin üzerine çıkıp Uçhisar’a tepeden bakmanızı öneririz. Kalenin alt tarafında çeşitli hediyelik eşyalar ve çeşit çeşit kuruyemiş alabileceğiniz yerler var. Kaleden hem Akdeniz, hem Karadeniz'in görüldüğünü iddia ediyorlar.
  • Avanos – Alışveriş yapmak için ideal bir yer. Çok güzel seramik eşyalar, güveçler bulabilirsiniz. Herhangi bir atölyeye girip güveçlerin nasıl yapıldığını görmenizi öneririm. Size de yaptırıyorlar, onları izlerken çok kolay gelen süreç elinize toprağı aldığınız anda başka bir şeye dönüşüyor. Oldukça zor, hemen atlamayın yani ben de yaparım çok kolay moduna hemen girmeyin. Yoksa Recep İvedik vari bir görüntüye ulaşma ihtimaliniz yüksek.




Testi yapımı sonrası atölyeyi gezerken bir de süsleme kısmını izleme fırsatı buluyorsunuz. Yalnız izlerken bile sabır sınırlarını zorlayan bu sürecin yapımını varın siz düşünün. Gerçekten ciddi bir emek ve sabır gerektirdiği kesin. Ama sonrasında çıkan eserleri görünce gerçekten değdiğini düşünüyorsunuz.











  • Aşk Vadisi – Tepeden peri bacalarını görmek için ideal yer. Gidin bir görün derim.



Bunun yanı sıra Kapadokya’ya gitmişken kesinlikle balona binmelisiniz. Ücretler biraz tuzlu ama gerçekten değiyor buna. İnanılmaz bir keyif. Ben gitmeden önce düşen balonlar ile ilgili bir kaç gazete haberi görmüştüm ama o bile caydıramadı beni ve hiç de pişman değilim. Tepeden bu doğaya bakmak ömürlük bir tecrübe. Son gidişim Kasım ayındaydı ve malesef rüzgar nedeniyle balonlar kalkmadı. Biraz da şans işi yani balona binebilmek.

Bu arada hala Asmalı Konak(lar) gezilebiliyor, hem yeni olan, hem eski olan :) Giriş ücreti 1 TLydi en son. Benim ikisine de gitmişliğim var, şu an gitsem bir şey ifade etmez herhalde çünkü diziyi de unuttum :)

Kapadokya bağları ve şarapları ile de meşhur, gitmişken Turasan’a uğrayıp şarap tatmanızı ve almanızı öneririm. Bu arada bazı küçük şarap imalathanelerine girip rica ederseniz size güzel bir tur attırıp şarabın yapılış hikayesini baştan sona anlatıyorlar. Oldukça zevkli bir gezi oluyor. Mustafapaşa tarafında bu geziyi de yapabileceğiniz güzel şarap fabrikaları var.




Son gittiğimde bir de ebru atolyesi gezdim. Ebru kendimi bildim bileli hep hayran olduğum bir sanat, bir güzellik. Yapılışı ve sonrasında çıkan eser kesinlikle kendine hayran bırakıyor. Aşağıda adım adım kağıda ve şala ebrunun yapımını koymaya çalıştım. Hayran kalmamak elde değil.
















Konaklama
Ben bir gidişimde Ürgüp’te Surban otel isimli bir otelde kalmıştım. Yeri oldukça merkezi, odaları da oldukça temizdi... Lobide Lig TV bile vardı. :) Galatasaray-Fenerbahçe derbisine denk gelen gezimizin bir akşamını lobide geçirmiştik bu vesileyle :)

Son gidişimde ise Uçhisar'da Karlık Evi isimli otelde kaldım ki bu muhteşem bir oteldi gerçekten. Otel genel olarak balayı oteli olarak biliniyor. Yemeğinden, konaklamasından, hizmetine gerçekten tek geçerim.






Yemek yenecek yerler için öneriler;
Ürgüp’te Şömine Restaurant 

Ürgüp’te Karakus Restaurant 

Avanos'ta Hanedan Restaurant

Oraya gitmişken testi kebabı yemeden dönmeyin. Testinin içerisinde ağır ağır pişen etin lezzeti gerçekten güzel oluyor. Ben Sultanahmet’te bir şovuna tanık olmuştum, garson testi kebabını masaya getirmiş, kılıç-satır benzeri birşey ile turistlere şov yaparak testinin tepesini kırmış ve servis etmişti. Sultanahmet’te turistlere yapılan şov kadar hareketli olmasa da Kapadokya’da da bir gösteri edasıyla testiler kırılılıyor ve içindekiler sunuluyor. Zaten hangi restaurant'a giderseniz gidin bir testi kıracağınız kesin, yörenin doğal şovu haline gelmiş bu. Yalnız yemeği yerken dikkat, acemi ellerde kırılan testilerin parçaları etlerin arasına karışabiliyor.


Bir de kuruyemişçilerden taze kuruyemiş almayı unutmayın dönmeden. Özellikle de sütte pişmiş, kavrulmuş kabak çekirdeği...

Keyifli geziler...

2 yorum:

  1. Çok teşekkürler yorumlarınız için. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Merhaba,

    Yazınızı beğendim. Elinize sağlık, bu da bizden olsun.

    Rota 2013: Kapadokya

    3 günde 1800 km yol gittiğimiz seyrü seferin dumanı üstünde gezi yazıları yayında...
    5 bölümden oluşan diziyi kaçırmayın!

    http://www.gezijurnal.com/

    Bizi takip edin;
    http://www.facebook.com/gezijurnal
    http://www.twitter.com/gezijurnal

    YanıtlaSil