1 Temmuz 2015 Çarşamba

ÇEŞME - ALAÇATI

Alaçatı'yı öyle genel anlamıyla anlatmayacağım aslında. Türkiye'de tatil beldeleri içinde favorim Kaş ve Bodrum değişmez bir şekilde. Ama Alaçatı da farklı bir dünya ve keyif. Yazın başında ve sonunda daha çok seviyorum ben Alaçatı'yı, daha sakin oluyor çünkü. Genel olarak denizi, plajı ve eğlencesinden çok beni asıl etkileyen, ara sokakları, dükkanları ve muhteşem restaurantları.

Son dönemde Alaçatı dediğimiz yer aslında Hacımemiş tarafına kaymaya başladı. Bu geçmişte İstiklal'den Asmalı'ya olan kayış gibi biraz galiba. Yazı Alaçatı üzerine genel bir yazı değil de yemek odaklı bir yazı olacak. "Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat" derseniz, ben onun tam tersini yapacağım birazdan :) Mümkünse gidin ve aşağıda bahsettiğim yerlerde, bahsettiğim şeyleri tek tek yiyin. :)

Öncelikle Cumartesi günleri kurulan pazara kesinlikle gitmenizi öneririm. Pazar Hacımemiş tarafında, Alaçatı terminalinin hemen yanında kuruluyor. Ege'nin tüm otları, rengarenk, taze meyve ve sebzeleri sizi bekliyor pazarda. Satın almasanız bile gezinmek gerçekten hoşunuza gidecek. Tabii alıp evinize götürüp yemenizi ayrıca öneririm.











Pazara gitmişken pazarın ortasında bulunan Refik'in Bahçesinde kahvaltı yapabilirsiniz. Diğer günler de açık olsa da, pazarın ve ortamın da tadını çıkartmak açısından Cumartesi günü tercih edilebilir. Kahvaltıdaki her şey çok taze ve lezzetli, benim favorim ise muhteşem gözleme. (Fotoğraf azıcık bulanık olmuş, kusura bakmayın)






Beğendiğim diğer kahvaltı mekanları ise Sudan ve Asma Yaprağı.

Sudan'ın bahçesinde oturup birbirinden değişik yiyeceklerin tadına bakabilir, keyifli zaman geçirebilirsiniz. Bahçe gerçekten keyifli bir yer ve saatlerce oturma isteği uyandırıyor insanda. Menüye genelde alışık olduğunuz kahvaltı konseptinin yanına bazı farklılıklar katılmış. Tuzsuz lor peynirli ballı çilek, vanilyalı tereyağ, birbirinden güzel reçeller, acur, domates, fesleğen, acılı lor peyniri, hellim, bal-kaymak vs vs Hepsini denemenizi öneririm. Benzer tatlar (hatta aynıları) Galata'da Aheste'de var.






Asma Yaprağı ise Hacımemiş'te sokak arasında, keyifle saatlerce oturamazsınız belki (Sundan'daki gibi bir bahçe rahatlığı yok burada) ama yediklerinizden memnun kalacağınız kesin :)















Bu arada hangi beach'e giderseniz gidin İzmir'in meşhur midyesinin bir tadına bakın. İstanbul'da yediklerimize göre daha küçük ve az baharatlı. Çok da lezzetli.



Akşam yemeği için iki tane önerim olacak, biri Eflatun, diğeri ise Kuytu. İkisi de Hacımemiş'te. Aralarından seçim yapmam mümkün değil, konseptleri biraz farklı ama ikisi de mükemmel. 

Eflatun'da menüden ya da günlük olarak hazırlanmış olan mezelerden istediğinizi seçebiliyorsunuz. Tercihen mezelerden 3-4 tane alıp, bir de muhteşem midye sahanı deneyebilirsiniz. Midye sahan bildiğiniz Belçika usulu midye, belki Brüksel'de yediklerimden bile güzel. Ya da özlediğim için bana öyle geldi. Mezelerde favorilerim ise avokadolu karides, yeşil elmalı girit kabak, havuç salatası ve kabak çiçeği dolması.







Kuytu'da konsept daha farklı. Onlar menüde ne varsa size getiriyorlar zaten. İsterseniz pizza fırınından pizza siparişi de verebilirsiniz tabii ancak ben Ege yemeğini tercih ettim ve aşağıdakiler geldi. :)

Çilekli cevizli roka salata, Çerkez Tavuğu, Yoğurtlu semizotu, Kabak Çiçeği dolması ve yaprak sarma, enginarlı dereotlu pilav, kaşarlı sarımsaklı ekmek, sıcak yoğurtlu yaprak sarma ve fotografını çekmeyi unuttuğum köfte. Yanında güzel bir şarap da içerseniz, çok keyifli bir akşam geçireceğiniz garanti.









Tüm bunları yedikten sonra sindirmek için kahvenizi Köşe Kahve'de içebilirsiniz...

Alaçatı yemek cennetim benim, siz de beğenirsiniz umarım.

Keyifle, afiyetle... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder