26 Temmuz 2015 Pazar

BOZCAADA

Son Güncelleme: 2015

Bozcaada, Yunan adaları da dahil en sevdiklerimden ama ah o yol ve feribot eziyeti... Hele de tatil zamanı gidiyorsanız (yani bayram vs gibi) Bozcaada’ya gitmek için (İstanbul'dan) 2 kez feribota binecek olma fikri gerçekten çok ürkütücü. Ürkütücü olan feribota binmek değil de binebilmek için saatlerce sıra beklemek... Yine de değer mi? Değer... Ama seçeneğiniz varsa şayet, sizin tatil kabul ettiğiniz ancak resmi olarak tatil olmayan bir zamanda gidin :) 

Bu arada yeni uygulama ile en azından adadan dönüşte rezervasyon yaptırdığınız feribota biniyorsunuz, bu bile bir gelişme. Daha önce 4 saat önce araba bırakmak zorunda kalmışlığım var...


                                            

Ada’da görülmesi ya da yapılması gerekenler; buz gibi muhteşem denize girmek, şarap içmek, şarap almak (Corvus'a uğramadan, şarapları denemeden ve şarap almadan dönmek zaten mümkün değil), balık ve mezelere doymak, rüzgar santrallerinin orada gün batımını izlemek, muhteşem ev yapımı reçelleri tatmak...


Öncelikle adadaki otellerin hemen hepsinde oda kahvaltı konsepti hakim. Kahvaltılar açık büfe ve muhteşem oluyor. Muhteşem derken, bu otellerin kahvaltısında reçel sevmez birine bile incir reçeli yedirten hatta satın aldırtan süper ev yapımı reçeller ve bir çok taze yiyeceğin tadına bakma imkanı bulabiliyorsunuz. Bunun dışında merkezde değil de ada havasını bir çiflikte alayım derseniz Ataol'u önerebilirim. Ataol çiftliği ya da bungalow evleri ile plajını tercih edebilirsiniz. Ama bu durumda merkeze araç ile ineceksiniz ve içki içmeyeceksiniz :) Ya da grupta arabayı kullanan o zavallı içmeyecek :)

Akşam yemeklerinde ise tabi ki sizi sahildeki balık restaurant’ları karşılıyor. Özellikle ada nüfusunun kalabalık olduğu zamanlarda restaurantlarda sabahtan rezervasyon yaptırmanızı öneririm. Yoksa yer bulmakta ciddi anlamda zorlanıyorsunuz. Bu arada 19 Mayıs’ı uzatıp o fırsatla gitme gafletinde bulunduğum bir sene feribot çilesi dışında bir de restaurant fiyaskosu yaşamıştım. Şöyle ki; 1 çipura ve 1 levrek siparişi vermişken masaya yarım çipura ve yarım levrek geldi. :) Şaka değil, balıklar uzunlamasına ikiye bölünmüştü. Balıkların diğer yarısını sorduğumuzda şef garson “Aaaa mutfakta kalmış” şeklinde enteresan bir açıklama yapmış ve kalan yarılar sonrasında getirilmişti. :) Bayram yoğunluğu nedeniyle yedirebildiklerine yarım balık servis ederek balıkları yetiştireceklerini umdular muhtemelen. Biz yemedik, ama yiyen oldu mu bilemiyorum :) Ama tüm bunlar dışında normal bir zamanda gittiğinizde önereceğim 3 tane balık restaurant'ı var. Biri artık meşhur olan Rum mahallesindeki Sandal, diğer ikisi sahildeki Tenedos ve Yakamoz. Sandal'ı mezeleri ve sempatik garsonları ile tek geçerim,  Tenedos da sahilde yemek isterseniz iyi bir seçenek. Detayları anlatacağım.

Bozcaada’da mutlaka yapılması gereken diğer eylem rüzgar santrallerinin oraya gidip orada güneşin batışını izlemek. Gerçekten ben bu kadar güzel bir manzarayı başka bir yerde daha görmedim. Burada gün batımını izlerken yanınızda şarap götürmeniz tavsiye edilir. Şarap ve peyniri ile gelip piknik yapanı bile gördüm, bence süper fikir :) Ancak adanın yoğun olduğu bir dönemdeyseniz, her yerde olduğu gibi burada da santrallerin olduğu yere gitme sırasına gireceksiniz. Malum güneşin batma süresi kısıtlı olduğu için adadaki turistlerin tamamı aynı zamanda aynı amaçla aynı yolda oluyorlar. Ufak bir trafik oluyor :))


Deniz muhteşem ama çok soğuk. Ayazma ya da Habbele plajı tavsiye edilir. Ataol'un beachinde de girebilirsiniz. Habbele'deki Mitos beach ve oteli de oldukça güzel görünüyor. Bir sonraki gelişime bir de orada kalmayı deneyeceğim.

Gidilesi restaurantlar&cafeler: Yakamoz, Tenedos ve Sandal Restaurant & Vahit’in Yeri (Ayazma plajında – plaja gidince öğle yemeğini burada yemeden dönmeyin) Yine Ayazma'da Koreli Restaurant tavsiye edilir. Koreli restaurant sahilde de var, bir akşam yemeği de orada yenebilir.

Sandal'ın mezeleri gerçekten çok güzel. Zaten meze ve ara sıcak yiyip kalkmanız mümkün. Ege salatası, karidesli peynir köftesi, enginarlı fava, ahtapot salatası, sandal borani ve elmalı semizotu salatası denenmesi gerekenlerden. 

                                                 

                                                 

                                         

                                                 

Ve balık dışı bir seçenek açacağım Maya Restaurant. Adanın rüzgar güllerine yakın tarafında yani araba ile gitmeniz gerekiyor. Bir bağ evi restauranta dönüştürülmüş. Muhteşem bahçesinde isterseniz kahvaltı, isterseniz akşam üstü şarap tadımı ve isterseniz akşam yemeği yiyorsunuz. Menü fix ama özellikle mezeleri mevsim sebzelerine göre değiştiriyorlarmış. Şef Aykan Bey, aynı zamanda sahibi masalarla tek tek ilgileniyor. Ana yemek et, şarap ev yapımı. Peynirler, muhteşem zeytinyağlılar, anne usulu köfte, sürekli değişen ara sıcaklar muhteşem. Tatlı olarak cheesecake ve sakızlı muhallebiye denk geldik biz. Gerek ortam, gerek lezzet açısından gitmeden sakın dönmeyin diyeceğim bir yer burası. Şiddetle ama şiddetle tavsiye ederim.

                                     

                                              

                                       

                           

                                 

                                 

Kahvaltı için internetten Rengigül'ü okumuştum. Yiyecekler ve özellikle reçeller gerçekten muhteşem ama çok rahat bir ortam olduğu söylenemez, biraz askeri tesis havasında stres altında kahvaltı ediyorsunuz. Ben bu nedenle memnun kalmadım. Ertesi gün gittiğimiz Battı Balık restaurant ise kahvaltı keyfi için mükemmeldi! Hem çeşit olarak, hem de garsonların ilgi alakası açısından son derece memnun kaldık. Ama tekrar aynı şeyi söyleyeceğim otellerin kahvaltıları zaten güzel, maceraya gerek yok.

Adada Türk kahvesi keyfi için iki seçenek tercih edilebilir; Ada Cafe (Gitmişken gelincik reçeli de alın muhakkak) ve Çınaraltı. Dondurma ve muhteşem bademli kurabiyeler için ise Çiçek Pastanesi vazgeçilmez. Kavun içinde sakızlı dondurma yemeyip yanında yatılası cinsten :)

Ve uğramadan dönülmemesi gereken yer tabi ki Polente. Güzel müzik, güzel hava, güzel bir ortam eşliğinde güzel bir içki içip sohbet edebileceğiniz çok keyifli bir yer burası.


Alışveriş: Ada merkezindeki incik boncukculara bir uğramanızda fayda var. Akide özellikle tavsiye edeceklerimden. Bunun dışında adanın başlıca ürünleri şarap ve reçel. Merkezde tadım yapıp alabileceğiniz bir çok yer mevcut zaten. İncik boncuk için bir diğer adres ise Bacchus. 







2 yorum:

  1. son zamanlarda Bozcaada konulu gezi yazılarında ilk dikkat ettiğim şey rüzgar tiribünleri oluyor. Sanırım turistik yönden ziyade enerji ve ekonomi alanı daha ağır basıyor. Buna ek olarak estetik açıdan da büyük bir değere sahip bu tiribünler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özellikle gün batımında estetik olarak da çok güzel olduklarını söylemek mümkün :)

      Sil