Öncelikle bu küçük merkezli şehirde hemen bulabileceğiniz bir meydan bulunuyor, zaten bir tek orası var :) Meydanda oturup bir bira, bir kahve içmeniz önerilmez, şart koşulur :) Yazın giderseniz tadını çok daha iyi çıkarabilirsiniz.
Brüksel'in bunun dışında en meşhur şeyi Midye, sevenler için... Biz deniz ürününe bayıldığımız için "Chez Leon" isimli restaurant'a derinlemesine bir giriş yaptık. Aynı restaurant'ın Paris'te de bir şubesi var. Midye yiyeccekseniz orada yiyen deriz. Ayrıca tüm restaurant'ların olduğu sokakta bir çok Paella yapan restaurant'a da rastlamak mümkün. Ama bu Paella'lar asla İspanya'dakilerin yerini tutamıyor...Bir de escargot (salyangoz) yemenizi kesinlikle öneririz. Yemesi biraz zor olabiliyor ama lezzeti mükemmel. (Salyangoz'u düşünüp yemekten vazgeçmeyelim, tabuları yıkalım :)) )
Brüksel'in diğer önemli ikonu Tenten. Bir çok yerde küçük Tenten hediyelik eşya dükkanlarına rastlayabilirsiniz.
Bunun dışında Brüksel'in en güzel yani Brüj ve Gent'e yakın olması elbette :) Bir tren ile iki şehre de gidebilirsiniz. Gent'te kanalın yanında gezebilir, cafelerde oturup bir şeyler içebilirsiniz. Brüj'de ise kanallar ve muhteşem evlerin içerisinde kendinizi oyuncak bir şehrin içinde hissedeceksiniz. Şehrin her yerinde çikolata ve waffle bulmak mümkün. Kanallarda bot gezisi önerilir. Gitmişken The Church of our Lady'i ziyaret edebilir Michelangelo'nun Madonna and Child heykelini görebilirsiniz.
Son olarak magnetlerin bir gezi için bende ne kadar önemli yeri olduğunu şu yazımda anlattım.
Bu gezinin magnetleri Brugge'ün evleri ve Brüksel Chez Leon'un muhteşem midye, patates, birası!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder